13 Ağustos 2010 Cuma

Çakıl Taşları - Farklı Bir Gençlik Dizisi


Herhalde son bir kaç senedir tek sevdiğim Türk dizisi oldu bu. Yani sevdim derken öyle delicesine takip ettiğim, ayılıp bayıldığım yok, ama gönül rahatlığıyla beğendiğimi söyleyebilirim.
2 hafta kadar önce annemleri ziyarete gitmiştim. Eh benim de tek tv izlediğim zamanlar o zamanlar oluyor, kendi evimde toz bağlıyor tv, açtığımda da film izliyorum genelde. Neyse kanalları dolaşırken Fox Tv'de dizinin açılış jeneriğine rastladım, baktım görüntüler hoş, müzik olarak da hemşehrim Umut Kaya'nın şarkısı çalıyor (ki dizinin tüm müzikleri de ona aitmiş) dedim ben biraz kalayım bu kanalda.

Şu aralar 145. sezonuyla boku çıktığı halde devam eden Kavak Yelleri ve ilk bölümden sıçıp her hafta sıvamaya devam eden Küçük Sırlar ibişkosunun "gençlik dizileri" olarak yayınlandığı şu zor günlerde bana çok daha eli yüzü düzgün geldi. Aslında bu ne kadar doğrudur bilemiyorum çünkü sadece 3. bölümünü izleyerek yapıyorum bu değerlendirmeyi.

Şimdi konuya değinelim kısaca, dizi aslında bir filmden esinlenerek çekilmiş, bana göre en takdir edilesi özelliklerinden biri bunu saklamayıp esinlendikleri kişilere kapanış jeneriğinde teşekkür etmeleri. Biz çalıp çırpmaya alışkın olduğumuzdan bana oldukça ilginç geldi bu. Konumuz kısaca üniversiteyi kazanamayanların öyküsü. Hep kazananlar anlatılıyor, bir de diğerlerinin hikayesini anlatalım denmiş sanırım. Bu kazanamayan 5 kişilik ekibin yolu bir hoca ile ve dolayısıyla birbirleriyle kesişiyor. Bu hocadan eğitim alırken sadece sınava değil hayata da yönelik pek çok şey öğreniyorlar. Görünüşe göre yavaşça dostlukları da güçlenecek, şimdiden öyle gibi zaten. Bu 5 genç aynı zamanda ailelerine de kazandıkları yalanını söylüyor, onu da not düşelim.

Dizinin kaliteli bir oyuncu kadrosu var. Bunun yanında ben en çok komedi yönünü sevdim, özellikle 3. bölümde kahkahalarımı tutamadım. Dizide sadece yakışıklı çocuk bulalım denmemiş, başroldeki mavi gözlü çocuk beni çok da eğlendirdi açıkçası. O ve ailesinin olduğu sahneler ekstra eğlenceliydi. Umut Kaya'yı çok sevmezdim ama şarkıları bu diziye çok yakışmış.

Zamanla bozmayacağını umuyorum, tutunabilirse ve özünü koruyabilirse bence süper olabilir.
Bu yazıyı da Fox'ta rastlayınca yazmaya başladım, yani an itibariyle açıp şansınızı deneyebilirsiniz. Bu da sanırım ilk ve son Türk dizi tanıtımım olacak, haydi görüşürüz^^

9 yorum:

  1. selam kimbapsushi, bu blogunu da keşfettim, ehe :)

    bu yazının yorumsuz kalmasına gönlüm razı olmadı. çünkü kesinlikle senin gibi düşünüyorum. artık gençlik dizisi izleyecek yaşı geçmiş olmama rağmen türk dizileri arasında gençlik dizisi konseptli bişeyler başlayınca mutlaka bir bakarım. ve her seferinde de hayalkırıklığına uğrarım! kavak yelleri'nin ilk birkaç bölümden sonra b.ka sarması, küçük sırlar isimli kimin eli kimin cebinde belli olmayan ucube dizi, hatta daha eskiye gidersek 30 yaşında adamların oynadığı lise defteri, kampüsistanlar falan... hiçbiri bir dawson's creek'in (ilk sezonlarının), bir O.C'nin tadını verememişti. Ama ilk kez bu diziyle o makus talihi kırdık gibi hissediyorum :)) hem çok samimi, hem çok masumane, hem de çok tatlı bir komedisi var. Umarım bozmadan devam eder; ve umarım bolca reyting alır (ki şu anda durumu pek iç açıcı değilmiş sanırım :( ) ve ben de tek takip ettiğim Türk TV dizimden olmam :D

    YanıtlaSil
  2. selam hikaruivy (ismini söylemekte/yazmakta zorlanıyorum^^)hoşgeldin:)

    şu yorumda aynen benim düşüncelerimi dile getirmişsin. o diziler bence de hayal kırıklığı, zaten hepsi çakma^^ ben de dawson's creek'in ilk sezonlarının hastasıydım, sonradan bozsa da bizimkiler kadar s.çamaz^^ gossip girl'ü ilk 2 sezondan sonra bıraktım, o ucubik küçük sırlar'a ise diyecek bir şey bulamıyorum.
    bu dizi ise aynı senin gibi benim de takip ettiğim tek türk dizisi oldu. oyuncuları çok başarılı buluyorum. ekrem'in "cool, yakışıklı" adam triplerine girmeden şebekleşmesi, tikky hatunun o şapşallığı çok güzel sunması. zaten anne-baba rollerindeki kadro da çok iyi oyuncular. reytinglerin kötü olduğunu ben de duydum, umarım bitmez. zaten bu yazıyı yazarken amacım birilerinin daha izlemesini sağlamaktı, pek işe yaramadı galiba^^

    YanıtlaSil
  3. eheh, olsun yine de çabalarımız tarihe düşülmüş notlar olarak kalacaktır :))

    aynen dediğin gibi anne-baba rolündeki usta oyuncuları görünce ben de epeyce şaşırmıştım: ayşenil şamlıoğlu ve asuman dabak mesela, en sevdiğim türk oyunculardandır... bu arada fazla tanınmış olmamalarına rağmen gençler de fena rol yapmıyor; en azından her biri küçük sırların sinem kobal'ından kat kat iyi!

    bu arada isim uzun geliyosa hikaru da diyebilirsin. önce hikaru nickiyle blog almaya çalışmıştım ama çoktan parsellendiğini görünce başka bi nickname'im olan ivy'yi de sonuna ekleyiverdim.

    YanıtlaSil
  4. peki hikaru, böyle daha iyi oldu^^
    sinem kobal'ın nasıl bir şansa sahip olduğunu merak ediyorum, tırt şeylerde rol alıyor evet, ama o tırt dediğimiz dizi bile çakıl taşları'nın esamesinin okunmadığı bir ortamda izlenebiliyor. reyting rekorları kırmasa da kendi yağında kavruluyor.
    valla bazen kendi ülkemin insanlarını anlamakta zorlanıyorum^^

    YanıtlaSil
  5. hehheh, aynenn :)) türk malı, adanalı gibi dizileri seyredenler var yahuu :P neyse...

    ya bi de ben sana bişiy sorucam: ben de senin ve birkaç kişinin daha sitesinin link'ini blogumun sağ tarafına eklemek istiyorum. valla ana menüyü bi hayli kurcaladım ama nasıl yapıldığını bulamadım :( bana kısaca nası yapıldığını anlatır mısın? bu blog aleminde elimden tutacak kimseler yok, böhühühü (*ajitasyon mode on*) bi de bu yorumu post etmesen olur mu :PP (yorum değil de kişisel mesaj atabiliyo muyuz bu blog aleminde?) şimdiden teşekkürler ^_^

    YanıtlaSil
  6. istersen silerim tabi, ama ben de arada soruyorum böyle. bir de ben bloglarımda kasmam öyle illa yorumlar yazıyla ilgili olsun diye. gayet geyik yapıp msn'e çevirdiğimiz de oluyor^^

    şimdi açıklamaya geçelim. wordpress'te hesabını açıp, başlangıça giriyorsun. orda bağlantılar kategorisi var, yazılar, medya gibi seçeneklerden sonra. ona gelince altta çıkıyor. orda "bağlantı kategorileri" var ona girip isim verebilirsin. "takip ettiklerim" vb. istersen isim verme blogroll diye bırak^^
    neyse onu oluşturabilirsin. ardından yine az öncki bağlantılar yerinde yeni ekle/add new yazar. ona girince isim kısmına mesela benim için "Kimbapsushi" yazarsın mesela, alta adresimi yapıştırırsın, tanıma çok gerek yok sana kalmış. bir altta kategorilerde eğer ayrı isim verdiysen onu seç, "takip ettiklerim" mesela. en son da sağ üstte bağlantı ekle dersen işlem tamam:))
    biraz ayrıntılı anlattım gerçi bir noktadan sonra çözersin zaten:)
    yeni arkadaşlara bir senpai olarak yardım etmk görevimiz. burdaki profilime girersen mail'im var, bir şey soracaksan ordan ulaşabilirsin ama yorumlarda da yazabilirsin, no pırablım :D

    YanıtlaSil
  7. hikaru söylemeyi unutmuşum bu arada, bağlantılar'ın sayfanda görünmesi için de şunu yapman lazım. görünümde bileşenler seceçeneğine gir. ardından orda görünen bağlantıları sidebar'a taşı. ancak öyle görünür yan tarafta:)

    YanıtlaSil
  8. Yaptım yaptım, heyooo :)) Çok sağol senpai'ciğim, sunbae'ciğim, hatta unni'ciğim :))

    Yorumları silme işini de sana bırakıyorum o zaman, sen bilirsin. Alâkasız da olsa dursun diyorsan bence bi sorun yok ^_^

    YanıtlaSil
  9. ah sağol bana genelde sensei derler:D bu hitapları da gururla, yaş dolu gözlerle kabul ediyorum^^

    YanıtlaSil