27 Ekim 2011 Perşembe

Sigarayı Bırakmak

Başlık herşeyi anlatıyor ama kaçmayın hemen, bir durun dinleyin. Söz yazıyı sıkıcı ve basmakalıp ifadelerle doldurmayacağım. Uslu uslu sigarayı bırakma maceramı anlatacağım.

Böyle durumlarda hikayenin başına dönmeye bayılırız, malum. O halde ben de akıllara durgunluk veren sigaraya başlama hikayemi anlatmalıyım.

İlkokulda sigaradan nefret ederdim. Aslında sigaradan nefret etme sebebim kokusu, insanlara verdiği zararlar gibi genel sebeplerden ziyade kişiseldi. Babamın sigara içmesinden nefret ederdim ben. Babam Marlboro içerdi. Evde devasa bir stok vardı. Salon sehpasının üzerinde hep bir kaç paket olurdu. Bunun dışında bir dolabın üstü de kartonlarla doluydu. İlerleyen yıllarda benim için bir hazineye dönecek bu stoğa o zamanlar iğrenerek bakardım.

Sonra şu an en hafif tabiriyle "malca" bir eyleme giriştim. Çocukken salaktım biraz ben, yani başka açıklama bulamıyorum. Boş vakit buldukça, bizimkiler de piyasada yokken babamın paketlerini alıp, sigaraları kırıp kırıp camdan atmaya başladım. Boş boş kırınca bahçede dikkat çekeceğini anladım ve biraz da sıkıntıdan uçlarını yakmaya başladım. Bir seferinde ucunu yaktıklarımdan birini meraktan ağzıma götürdüm, dumanı muhtemelen ağzımda tutup, acemice dışarı üfledim. İlk deneyimim buydu ve hafızam yanıltmıyorsa ilkokul 4 ya da en fazla 5. sınıftaydım.

Sonrasında bu saçma eylemden vazgeçtim tabi. Ancak sigaranın tadını unutmamış olacağım ki ortaokula devam ederken arada sırada, evde kimse yokken sigara içmeye başladım. Tabi ki bu ayda bir falan oluyordu ve içime çekmiyordum.

Zamanla kuzenimin ve ablamın da benim gibi olduğunu öğrendim ve biz annemler yokken birer tane içmeyi alışkanlık haline getirdik. Arada içimize çekmeyi de öğrendik. Lise 1'de ablamla oturup ilk kez bir sigarayı baştan sona içimize çekerek içtik, ilk denemede hepsini içe çekince feci kafa yapıyor, benden söylemesi.

Lise 1'i bitirdiğimde artık paket taşımaya başladım. Okulda öğlen aralarında içmeye başladık. Akşam evde ablamla nöbetleşe balkona çıkmaya başladık. Sigara içebilmek için sürekli dışarda takılırdık. Üniversitede ise aileden ayrı eve çıkınca zaten iyice içer olduk. Okulda serbest, evde serbest derken tam anlamıyla tiryaki olmuştuk.

Bu saatten sonra, istediğin her an da sigara içebiliyorsan, geri dönülmez bir yola giriyorsun ve iş bir kat daha zorlaşıyor. Kahvenin yanında sigara arıyorsun, alkolle beraber normalin iki katı içiyorsun, bazen yemeği sırf sonunda sigara var diye yiyorsun. Bilgisayarda takılırken o yanda hep yanıyor. Sabah sinirini onun alacağını sanıyorsun. Moralin bozuksa yakıyorsun, mutluysan yakıyorsun, yalnızsan yakıyorsun, kalabalıkken yakıyorsun, canın sıkılınca yine yakıyorsun. Her şey sigarayla bağlantılı hale geliyor. Yeni tanıştığın insanlar da kullanıyorsa iki kat sempati besliyorsun.

Sigarayı bırakmayı istemiyordum da aslında, hatta aklımdan bile geçmiyordu. Doktor bir gün çok da hayati olmayan bir sebepten bırakmamı tavsiye etti. Daha bir gece önce hamile kalmadıkça bırakmayacağını söyleyen ben, doktordan çıkınca pakedi attım ve denemeye karar verdim.

İşime yarayanlar ne oldu ve nasıl başardım, aslında yazının amacı bu.

İlk olarak en etkili yöntem alışkanlıkları kesinlikle değiştirmemek. Ben sigara içen arkadaşlarımla sigara aralarına çıkmaya devam ettim, tek fark elimde sigaranın olmamasıydı. Sanırım o ortamdan soyutlanmamam etkili oldu.

Bir gün tekrar başlayacağıma çok emindim. Olayı hep bir deneme süresi olarak gördüm. Sanırım sigarayı tamamen hayatımdan çıkarmadığım fikri de bilinçaltımda bir rahatlama sağladı. Bu sayede devam ettim.

İlk zamanlarda kendimi sıkça denedim. Önce kahveyi, çayı sigarasız tükettim. Tiryakilerin kendi aralarında efsaneleştirdiği gibi "ONLAR AYRILAMAZ!" gibi bir durum yoktu. Kahve sigarasız da keyifle içilebiliyordu.

İkinci zorluk alkol denemesiydi. Alkol bana normalin de üzerinde sigara içirir, birini söndürdüğüm anda yenisini yakmak isterim. Arkadaşlarımla çıktık. Herkes yanımda sigara içerken ben biramı onsuz yudumluyordum. Yanımdakilerden istesem de vermediler. Arkadaş faktörü önemli. Köstek olmaya çalışanlar, "Sigara bırakılır mı? Saçma" deyip, ikram etmeye kalkanlar da oldu, evet ama çoğu destek oldu ve çevresindeki neredeyse herkes sigara içen biri olduğumdan çok makbule geçti.

Sigaradan kopmanın en zor olduğu anlardan biri ise gergin ve sinirli olunan anlar. Sigaranın en çok o anlarda delice istendiğini ancak bırakınca fark ettim. Bırakalı daha bir hafta olmuştu ama ben delice istiyordum. Yine arkadaşlarımın desteğiyle içmeden atlattım.

Şimdi kritik noktalardan birine daha geliyoruz. Sigarayı bırakmak düşündüğünüzden daha kolay ama tamamen de kolay değil. Arada tabi ki canınız çekecek. O durumlarda krizi atlatmak önemli. Bir kaç dakika dayanınca emin olun geçiyor. Kesinlikle saatlerce süren bir durum olmuyor. Bu sadece ben değil, bırakan diğer arkadaşlarımın da şaşırarak fark ettiği bir şey oldu. Bir sakızla, çiğdemle, çikolatayla geçiştirince (bir şey yemek zorunda değilsiniz, kafa dağıtacak bir şey de yapabilirsiniz) kısa zaman sonra isteğin yok olduğunu göreceksiniz.

En önemlisi de her bırakanın dediği ama zamanında inanmadığım şey. Sigarayı bırakmak gerçekten sandığınızdan daha kolay. Bırakan herkes şaşırarak "Ben bunu mu bırakamamışım?" diyor. Gerçekten de başlarda yoklayan bir kaç can çekmesini atlattığınızda sigarasızlık hayatınızı kökten değiştiren bir şey değil. "Ben sigara içmeye bayılıyorum, asla bırakamam, o hayatımın parçası." laflarına sarılmayın çünkü ben de aynılarını diyordum. Bırakınca komik bir şekilde abarttığımı görmüş oldum.

Ardımdan 4 kişi daha bıraktı, bu da kendimi ilah gibi hissetmeme yetti. İçlerinde günde 3 paket içen biri de var. Evet, ilk bıraktığımda bana "Salak mısın?" demişti, şimdi ay oldu ağzına sürmedi ve "Neden daha önce yapmamışız?" demeye başladı.

Yazının çok Yeşilay koktuğunun, belki de didaktik bir hava aldığının farkındayım ancak amacım sadece yol göstermek. Şu da bilinmeli ki ben sigara içmeyi hala seviyorum. Sigara içmek babamın (ki kendisi de 3 yıl önce bıraktı) deyişiyle içimizde bir yerlerde uyuyan bir alışkanlık, ne zaman geri döneceği belli olmaz. Bırakınca artık bir daha ağzınıza sürmeyecek kadar uzaklaşabilirsiniz, bir ihtimal hala bayıldığınız anda uzak da durabilirsiniz. Ancak şunu bilin ki sigara içmek tiryakilik veya alışkanlıktan öte, bir zaaf ve bu zaafı yenemeyenler başka bahanelere sarılmamalı. İki gün içmemeyi deneyin, ağzınızdan köpükler çıkmadığını siz de göreceksiniz.

Umarım çok baymadım. Böyle işte. Düşünen varsa umarım okumuştur ve faydası olur. İçmeyenlerse hayatta bulaşmasın.

5 ay 1 haftadır sigara içmeyen bir dost